Kayropraktik, omurga üzerindeki deformasyon ve problemlere el ile müdahalede bulunarak iyileşmeye yardımcı olan etkin bir manuel terapi yöntemidir.
Uygulamasına ilk olarak 1985 yılında başlanan kayropraktik terapi, omurlara üzerine el ve avuç içi ile bası uygulanarak enerji ve kan akışının doğru bir şekilde sağlanmasına yardım ederek, kas, sinir sistemi ve omurga üzerinde meydana gelen deformasyonların önlenmesine yardım eden bir manuel terapi yöntemidir.
Kayropratik uygulama eklem ve omurlar üzerinde yer alan mekanik bozuklukların üzerine odaklanarak, sağlıklı yaşam tarzı, beslenme ve egzersiz programlarını da içine alarak yaşam kalitesini iyileştirmeye yardım eder. Bilimsel verilere dayalı uygulanan kayropraktik terapi özellikle Amerika ve Kanada’da ağrı yönetimi üzerinde kullanılan teknikler arasında ilk sıralarda yer alır.
Kayropraktik terapi, kayropraktörler ya da 4 yıllık lisans eğitimini bitirip, yüksek lisans eğitimini tamamlayan uzman fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır. Kayropraktik uygulamanın uzman fizyoterapist ya da kayropraktör tarafından uygulanması terapinin başarısı ve ileride oluşabilecek sakatlıkların önlenebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Kayropraktörler ve uzman fizyoterapistler, sinir sistemi ve omurga arasındaki yakın ilişkiye odaklanarak, el ile yapılan müdahaleler ile omurganın yapısal bütünlüğünü geri kazanması ve nörolojik doku üzerindeki baskıyı azaltarak, ağrıyı oluşturan nedenlerin ortadan kaldırılmasını amaçlarlar.
Kayropraktik terapi, ayarlama olarak adlandırılan manuel manipülasyon ile, omurlar, yumuşak dokular ve sinirler üzerine el ve avuç içi ile kontrollü bir kuvvet uygulanarak, hareket açıklığını artırmak, sıkışan sinirler üzerine uygulanan baskıyı azaltmak ve hareketliliği iyileştirmek prensibi ile hareket etmektedir.
Uzman fizyoterapist ve kayropraktörler, ağrıların nedenleri üzerine yoğunlaşarak farklı teknik ve yöntemlerle omurga, yumuşak doku ve sinir sistemi üzerinde meydana gelen sorunları ortadan kaldırmaya yönelik terapiler uygular. Kayropraktik uygulamada kullanılan başlıca yöntemleri aşağıdaki gibidir;
Ayarlamalar: En sık kullanılan yöntemlerden biridir, omurganın ve diğer eklemlerin ayarlanması yani manuel manipülasyonudur. Ağrıyı azaltmak ve hareket aralığını artırmak için eklem ve omurlar üzerine el ile bası uygulanarak, omurların nazikçe yeniden hizalanması amaçlanır.
Yumuşak Doku Terapisi: Gergin kasları gevşetmek, kas spazmlarını gidermek ve her bir kası çevreleyen bağ dokusundaki gerilimi serbest bırakmak amacıyla yapılan müdahalelerdir.
Eklem Desteği / Kinesio Bantlama: Burkulan eklemlerin ve kasların kısa zamanda iyileşmelerine yardım eder. Kinesio x bantlama tekniği ile eklem hareket açıklığını kısıtlamadan kas, eklem ve bağ yapılarına destek vererek ödemin azaltılması sağlanır ve vücudun doğal iyileşme süreci kolaylaştırılır.
Egzersiz ve Esnemeler: Kayropraktik terapi sonrasında rahatlayan kasların direncini, gücünü ve esnekliğini yeniden kazanabilmesi, eklem stabilitesini ve hareketliliğinin artırılması ve koruması amacıyla uygulanan hareketler bütünüdür.
Kayropraktik terapi yalnızca eklemlerin düzgün hareket etmesini değil, aynı zamanda çevresindeki kasların da düzgün çalışmasını amaçlayarak, kas ve iskelet sistemini etkileyen nedenlerin üzerine odaklanır. Bu nedenler, geçmeyen kas ağrıları, kas spazmları ya da fıtıklaşmış disk gibi nedenler olabilir.
Kayropraktik terapi başlıca aşağıdaki durumlar ya da rahatsızların semptomları üzerinde başarılı ile uygulanmaktadır;
Kayropraktik terapi sırasında bir kütleme ya da çatlama hissi hissedilebilir ya da duyulabilir. Bu sesler, hareket ya da esneme anlarında eklemlerin arasındaki küçük boşluklarında sıkışan oksijen, nitrojen ve karbondioksit gibi gazların eklemlerden salınması ile birlikte meydana gelir. Genel olarak kayropraktik terapi esnasında daha belirgin olsa da eklemlerinizi çıtlattığınızda örneğin parmak kütlettiğinizde de bu sesi duyabilirsiniz.
Kayropraktik uygulama sonrasında, uygulamanın uzun süre kalıcılığı koruması ve iyileşmenin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için uzman fizyoterapistiniz, değerlendirme sonrası size bazı ev ödevleri verebilir.
Bu ev ödevleri aşağıdaki şekilde sıralandırılabilinir;
Kayropraktik terapi, çocuk ve yetişkin dahil olmak üzere her yaş için etkili bir terapi seçeneğidir ve genellikle 45 ile 65 yaş arasındaki bireylerin sağlıklı kas ve sinir sistemi güçlendirmeleri içi kayropraktik terapi almaları önerilir. Mutlu ve sağlıklı bir yaşlanma için kasların güçlenmesine yardım eden kayropraktik terapi, egzersiz uygulamaları ile birlikte omurgayı güçlendirerek, esnetir ve dayanıklılığını destekler.
Kas ve sinir sistemi üzerine yoğunlaşarak, yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik uygulamalar içeren kayropraktik terapi, özellikle doğum öncesi uygulanıldığında anne adaylarını sağlıklı bir doğuma hazırlayarak, doğum sonrasında kasların yeniden eski haline gelme sürecini kısaltmaya yardım eder.
Kayropraktik terapi, deneyimli ve bilgili uzman fizyoterapistler ve kayropraktörler tarafından yapıldığında, kas ve sinir sistemi üzerinde ağrıya neden olan sebeplerin ortadan kaldırılması ve sağlıklı kas ve sinir sistemi, esnek ve dayanıklı omurgaya sahip olunması yönünde yardım eder.
Kayropraktik terapinin başlıca faydaları aşağıdaki gibi sayılabilmektedir;